Gün Başlıyor’ programında Ela Rumeysa Cebeci ve Habertürk Ankara Temsilcisi Fevzi Çakır’ın sorularını yanıtlayan Özlü, Düzce'de yaptığı çalışmalar ve gelecek dönem projeleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. 
Geçtiğimiz 5 yıla ilişkin bir değerlendirmede bulunan Başkan Özlü, 2019 yılında belediye başkanı seçilmesi ile birlikte Düzce’nin çözülmemiş ne kadar sorunu varsa hepsine el attığını belirtti. Kangren olmuş sorunları çözmeye karşı özel bir ilgisi olduğunu ve Düzce’de de bunu yaptığını dile getiren Özlü, bu süreçte yaşadığı deneyimleri ve yaptığı gözlemleri bir kitapta topladığını kaydetti. ‘Belediyeciliğin Esasları’nı, Düzce’den örneklerle 10 temel esas üzerine oturttuğunu anlatan Özlü, “Burada teori ile pratiğin sentezi var. Ben bu kitabı önemsiyorum. Bu kitapta ifade edilen fikirler, aslında siyasi içerikli fikirler değil, tamamen insana hizmet odaklı fikirler” şeklinde konuştu. 

“YENİ NESİL BELEDİYECİLİK TANIMI YAPILMALI”
Makine mühendisi olduğunu ve uzmanlık alanının savunma sanayi olduğunu söyleyen Özlü, bu alanda öne çıkan savunma sanayi sistemlerinin tamamında uzman, proje mühendisi veya müsteşar yardımcısı olarak görev yaptığını vurguladı. Özlü şöyle konuştu: “Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın ciddi bir sanayi tarafı vardır. Bu çoğu kimse tarafından bilinmez. Türkiye’nin önde gelen şirketleri savunma sanayii şirketleridir. Aselsan gibi, TAİ gibi, Roketsan gibi. Savunma konusu bir güvenlik konusu olarak algılanır. Ben savunma sanayi uzmanıyım ve bir de Sanayi Bakanlığı yaptım. Türkiye’de akıllı şehir kavramının tam oturmadığını kaydeden Özlü, klasik belediyeciliğin dışında yeni nesil bir belediyecilik tanımı yapılması gerektiğine dikkat çekti.

“DÜZCE MOBİLYA SEKTÖRÜ İLE ÖNE ÇIKAN BİR ŞEHİR OLACAK”
Düzce Çevre Düzeni Planı ile Düzce’nin önümüzdeki 50 yıl tarımda, turizmde, ticarette ve sanayide hangi istikamete gideceğini planladıklarını söyleyen Özlü, bu doğrultuda önümüzdeki 5 yılda yapmayı arzu ettiği projeleri “Türkiye Yüzyılında Düzce İçin 100 Proje” kitabında topladığını anlattı. Düzce’yi ticarette öne çıkaracak olan “Mobilya Kent” mega projesinden söz eden Özlü, şöyle konuştu: “Sakarya’dan Kastamonu’ya kadar olan bölge orman bölgesi. Orman ve ahşap ürünleri sanayisine dayalı, katma değeri yüksek bir sektör olan mobilya sektöründe, Düzce’yi önümüzdeki 10 yıllarda öne çıkarmayı hedefliyoruz. Bu maksatla büyük bir çalıştay tertip ettik. Orada ulaştığımız sonuçları, bugün pratiğe geçiriyoruz. TEM Otobanı kenarında büyük bir arazi aldık, şu anda projesi yürüyor. Düzce, İnegöl ve Kayseri gibi önümüzdeki dönemlerde mobilya sektörü ile öne çıkan bir şehir olacak.” 

“45 MİLYON EURO PAY ALABİLEN TEK İL BELEDİYESİYİZ”
Düzce’nin gelecek 50 yılına ilişkin bütün projelendirme çalışmalarını tamamladıklarını ve bunların uygulanmasına geçeceklerini vurgulayan Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncelikle başladığımız ve devam eden işlerimizi Yeni başlayacak olduğumuz işler var. Örneğin şehir suyu şebekesinin tamamının değiştirilmesi gibi. Ciddi bir kayıp-kaçak oranı var. Şehir şebekesi iki büyük deprem görmüş, su kaynağı yetersiz. Birkaç kaynaktan su tedarik edeceğiz, arıtma tesisimizi yenileyeceğiz. Dünya Bankası’nın İller Bankası’na verdiği yaklaşık 500 milyon Euro krediden 45 milyon Euro pay alabilen tek il belediyesi biziz. 5 yıllık bir deneyimden sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki belediye başkanlığı aslında siyasi bir görev değil. Herkes belediye başkanlığını siyasi bir görev olarak görüyor, ama değil. Belediye başkanlığı insana hizmet odaklı bir teknik görev. Belediyeler ne iş yapar? Asfalt, kaldırım, bordür,park,bahçe, imar, altyapı, içme suyu, kanalizasyon, itfaiye… Alt alta yazın belediye başkanları ne iş yapar diye. Sosyal hizmetler dahil hiçbiri siyasi görev değil. 

“ADAYLARIN SİCİLİNE, GÜCÜNE VE EKİBİNİN PROFİLİNE BAKILMALI”
Ben bu seçimde insanlardan oy verirken, adayın geçmişine, yani siciline bakmalarını istirham ediyorum. İkincisi adayın gücüne bakmalarını. Az önce dedim ki 45 milyon Euro kredi Düzce’ye getirdim, işe başlıyoruz. Ankara’da güçlü ilişkileriniz yoksa Ankara’yı bilmiyorsanız bunu yapmanız çok zor. Üçüncü söylemek istediğim, devletin kaynaklarını, belediyenin imkanlarını yerli yerinde harcayabilir mi buna bakmamız lazım. O yüzden karar verirken, siyasi saiklerden ziyade, adayın profiline, ekibinin profiline bakmalarının daha rasyonel bir yöntem olduğu kanaatindeyim.